Son dönemde uluslararası ilişkilerdeki gelişmeler, dünya genelinde dikkatleri üzerine çekmeye devam ediyor. Özellikle Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki gerilim, hem bölgesel hem de uluslararası düzeyde önemli bir konu haline gelmiş durumda. Bu bağlamda, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Abu Dabi'de düzenlenen önemli bir zirvede bir araya geldi. Bu görüşme, iki ülke arasındaki barış sürecinin ilerlemesi açısından kritik bir adım olarak değerlendiriliyor. Abu Dabi'deki bu tarihi buluşma, iki liderin bölgedeki barış ve istikrarı sağlama arzusunu ne denli ciddiye aldıklarını bir kez daha gözler önüne serdi.
Aliyev ve Paşinyan arasındaki bu zirve, iki taraf için de büyük bir önem taşıyor. Geçtiğimiz yıllarda yaşanan çatışmalar ve gerilimlerin ardından, barış görüşmelerinin yeniden başlaması yönündeki bu adım, uluslararası topluluğun da yakından takip ettiği bir durum. Zirvede, iki ülke arasındaki sınır güvenliği, terörizmle mücadele ve ekonomik işbirliği konuları masaya yatırıldı. Uzmanlar, bu görüşmelerin hem bölge ülkeleriyle olan ilişkileri derinleştireceğini hem de uluslararası istikrarı arttıracağını öngörüyor.
Görüşmenin ana gündem maddelerinden biri, iki ülkenin birbirlerine yönelik güven unsurunu tesis etme çabalarıydı. Aliyev, barışın tesisinin bölgede yaşayan tüm halklar için önemli olduğunu belirtirken, Paşinyan da Ermenistan'ın barış çabalarına olan bağlılığını vurguladı. Her iki liderin de, müzakerelerin sürdürülmesi için kararlı oldukları göze çarptı. Ayrıca, bu görüşmenin ardından taraflar arasında yapılacak olan teknik görüşmelerin, ilerleyen süreçte somut sonuçlar doğurabileceği inancı hakim.
Abu Dabi'deki zirvenin bir diğer önemli yönü ise uluslararası toplumun, özellikle de Avrupa Birliği ve ABD'nin süreçteki rolü oldu. Bu güçlerin, Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki barış sürecinde arabuluculuk yapma konusundaki istekleri, görüşmelerin daha sağlıklı bir zeminde gerçekleşmesi açısından büyük bir fırsat sunuyor. Hem ekonomik hem de siyasi destek mekanizmalarının devreye girmesi, taraflar arasında güvenin tesis edilmesine yardımcı olabileceği konusunda geniş bir görüş birliği var. Diplomatik kanalların etkin bir şekilde kullanılması, bölgedeki anlaşmazlıkların daha hızlı bir biçimde çözülmesine olanak sağlayabilir.
Ayrıca, zirvede Türkiye'nin de gözlemci olarak bulunması, bu sürecin önemini bir kat daha arttırdı. Türk hükümeti, hem Azerbaycan hem de Ermenistan ile olan ilişkilerini güçlendirmeye yönelik adımlarını sürdürüyor. Nurten Gençer, Türk Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Türkiye'nin her türlü barış çabalarına destek vereceği ve sürecin aktif bir parçası olacağı yönündeki kararlılığını dile getirdi. Bu durum, bölgede kalıcı bir barış için önemli bir fırsat sunuyor.
Sonuç olarak, Aliyev ve Paşinyan'ın Abu Dabi'deki buluşması, sadece iki ülke için değil, bütün bölge için yeni bir başlangıç umutları taşıyor. Tüm tarafların müzakereleri sürdürme kararlılığı, barışın tesis edilmesine yönelik olumlu bir işaret olarak değerlendiriliyor. Önümüzdeki dönemde atılacak adımlar ve uluslararası toplumun desteği ile birlikte, Azerbaycan ve Ermenistan'ın kalıcı bir barışa ulaşması mümkün olabilir. Bu süreç, hem bölgesel hem de uluslararası düzeyde yeni işbirliklerinin kapılarını aralayabilir.